Pazartesi, Kasım 16, 2009

Okulda Bir Gece ve Sentetik Tohumların Yolculuğu Kısım-1

Bu aralar tezimde son kalan boşlukları doldurmaya uğraşıyorum. Tabi ki bunu doldurmak da haliyle uykusuz gecelere mal oluyor. Önce amaaan ne var hemencecik bitiririm diye düşünüyorsunuz. Sonra da yetişmeyen işlerin biriktiğini görünce gözünüz korkuyor ardından da sabaha nasıl yetiştireceğim ben bunlarıııı diye panik oluyorsunuz...

İşte benim de akşamım böyle başladı. Aslında daha okula geldiğim ilk saatlerde böyle düşünüyordum. Öğleye doğru 8'e kadar biter işim moduna girmiştim. Ancak saat 3 gibi olayın ciddi olduğunu farkettim. Haftasonumu okulda geçirdiğim yetmezmiş gibi şimdi de sabahlayacaktım....

Zannedersem artık bu düşünceleri kafamdan atmalıyım...

Neyse gelelim beni okulda sabahlatan deneyime...

Öncelikle çalışma konumdan biraz bahsetmem gerek. Benim konum bitkilerde kriyoprezervasyon. İşin türkçesi, bitki parçalarını sıvı azota daldırıyoruz dondurup çözüyoruz. Haliyle canlı kalmaları gerek bu işlemin ardından. Bu yüzden pvs-2 adlı çözelti bizim en yakın arkadaşımız oluyor. konuyu fazla dağıtfazla uzatmadan şöyle söyleyeyim, su donuğunda buz kristali oluşturuyor ya işte bu pvs-2 bunu engelliyor. Bu sayede buz kristali oluşmuyor ve doku canlı kalıyor. İşte çalışmalarımızda kullandığımız şeker şeyler. Bunlar benim bitkimin tomurcukları.



Bu anlattığım olaya yönteme vitrifikasyon diyoruz. Temel olan, tomurcukları korumak olduğu için, bu yöntemle birlikte enkapsülasyon adı verilen tomurcukları sodyum ve aljinatla kaplamayı da uyguluyoruz. Bu sayede pvs-2'nin toksik etkilerinden tomurcukları korumuş oluyoruz.

Önce bu şeker tomurcukları yıkıyoruz. ardından, sodyum aljinatın içinde belirli bir süre, ki bu süreyi hissetmeniz gerek, bekletiyoruz.



Daha sonra bu arkadaşları otomatik bir pipet yardımıyla tek tek çekiyoruz sonra da kalsiyumlu besiyerimize damlatıyoruz. Bu arada söylemeliyim ki, sodyum aljinat kalsiyumlu besiyeri ile birleştiğinde katılaşmaya başlıyor. Ancak burada önemli olan, pipetin ucunu kesmek. Az sonraki fotoğrafta da göreceğiniz üzere, pipetin ucu kesildiğinde damlacıklarımız yuvarlak bir şekil alıyorlar.


Fotoğrafta da oluşan küçük damlacık ve içindeki tomurcuk rahatlıkla görülüyor. Kalsiyumlu besiyerin düştüğünde bir sonraki fotoğrafta görülebilecek olan katılaşma safhasına geçeceğiz.


Katılaşma safhasında, Ca ve Na iyon değişimi ile kalsiyum aljinat oluşurken, bizim tatlı tomurcuklar da koruyucu bir kılıf ve besi dokusuna sahip oluyor.


Hiç yorum yok: